Bakan Muş, İTO Meclisi’nin Temmuz Ayı Toplantısına Katıldı

Bakan Muş, İstanbul Ticaret Odası (İTO) Meclisi’nin temmuz ayı toplantısında yaptığı konuşmada, Türkiye’de ticaret, finans, turizm ve yatırımın kalbinin İstanbul’da attığını ve 2020 yılında İstanbul’un yüzde 49 pay ile 83 milyar dolar değerinde ihracat, yüzde 58 pay ile 127 milyar dolar değerinde ithalat yaptığını dile getirdi.

2020 yılında küresel ekonomide yüzde 3,3’lük tarihsel bir daralma yaşanırken, dünya mal ticaretinde ise yüzde 5,3’lük küçülme görüldüğünü aktaran Muş, salgının etkilerinin ağır yaşandığı bu zor yılın ardından, dünyada uygulanan genişletici para ve maliye politikalarının da etkisiyle 2020 yılının ikinci yarısından itibaren güçlü bir toparlanma görülmeye başlandığını söyledi.

Aşılamanın hızlanması ve 2021 yılına ilişkin öncü göstergelerle küresel ekonomide toparlanmanın devam ettiğini belirten Muş, “Küresel ekonomiye güçlü bir şekilde entegre olan ülkemizde, ihraç pazarlarımızdaki toparlanmanın katkısıyla büyümesini ivmelendirmeye devam etmektedir. Ülkemiz 2020 yılında pandemiye rağmen yüzde 1,8 oranında bir büyüme gerçekleştirmiştir.

2021 yılı ilk çeyreğinde ise net ihracat ve yatırımların katkısı ile yüzde 7 oranında büyüyerek, G-20 içinde Çin’den sonra en hızlı büyüme performansını sergiledik. İşte bu uyum sayesinde ülkemiz, salgının sosyal ve ekonomik hayat üzerindeki etkilerini hızla üzerinden atmaktadır. İlk çeyrekte ortaya koyduğumuz güçlü büyüme performansının ardından, ikinci çeyrekte de yüzde 20’ye yakın bir büyümeye ulaşacağımızı öngörüyoruz.” ifadelerini kullandı.

İhracatta da ilk altı ayda, geçen yıla göre yüzde 40’lık bir artış gerçekleştiğini anımsatan Muş, “İhracatımız, son 12 aylık dönemde yaklaşık 200 milyar dolar seviyesine ulaşarak, Cumhuriyet tarihinin en yüksek tutarına ulaşmıştır. Öte yandan ihracatımız pandemi öncesi dönemi de büyük bir farkla geride bırakmıştır. Ayrıca yatırımlar, sanayide çarkların daha hızlı dönmeye başladığına ve iş dünyamızın artık salgın sonrası döneme hazırlandığına işaret etmektedir.” dedi.

– “E-ihracatla ilgili bizim de ciddi hazırlıklarımız söz konusu”

Salgının, iş dünyası başta olmak üzere birçok alanda köklü değişimleri beraberinde getirdiğini dile getiren Muş, özellikle dijitalleşmenin ivme kazanması, küresel tedarik zincirlerinde ortaya çıkan kırılganlık, tüketici tercihlerinde toplum sağlığı ve iklim değişikliği gibi hassasiyetlerin artması gibi birçok dönüşümün devam etmesinin kaçınılmaz olduğuna dikkati çekti.

Bakan Muş, “Burada e-ihracatla ilgili bizim de ciddi hazırlıklarımız söz konusu. Burada bazı problemler var. Özellikle geri iade noktasında geri kabul merkezlerinin ve bunların gümrüklenmesiyle alakalı sorunlar yaşanıyor. Özellikle yılın ikinci yarısından itibaren buraya odaklanacağımızı ifade etmek isterim. Türkiye hak ettiği payı buradan alamamaktadır. Burada ciddi bir altyapı ve yatırıma girişmiş olacağız.” şeklinde konuştu.

Diğer yandan, 2021’de küresel toparlanmaya ilişkin olarak yeni mutasyonlu koronavirüsün yayılımı, aşı tedarikindeki sorunlar, artan kamu harcamaları ve borçlanmalarının yansımaları ile lojistik ve girdi maliyetlerinde belirgin artışlar olduğunu bildiren Muş, “Burada bizlere ve sizlere düşen ödev, bu riskler ve uzun vadeli değişimi iyi okumak ve stratejilerimizi ona göre belirlemektir. Örneğin, salgın süreciyle birlikte, Avrupa da dahil olmak üzere, gelişmiş ekonomiler alternatif tedarik merkezlerinin arayışı içine girmişlerdir. Küresel firmalar değişen risk algısı karşısında tedarik zincirinde belirli bir merkeze odaklanmak yerine, üretim yerlerini yakın bölgelere kaydırıp tedarik sürelerini kısaltmayı ve tedarik ağlarını çeşitlendirmeyi amaçlamaktadır.” dedi.

Çin-Avrupa rotasında konteyner fiyatlarının dört katına çıkmasının, bölgedeki birçok tedarikçiyi Türkiye’ye yönlendirdiğini dile getiren Muş, benzer şekilde, salgın sonrası dönemde çok hızlı bir talep toparlanmasıyla karşı karşıya kalınacağına inandığını ve Türkiye’deki üretici ve ihracatçıların bu fırsatları iyi değerlendirmesinin çok önemli olduğunu vurguladı.

– “AB üyeliği, Türkiye için stratejik bir hedef olmayı sürdürüyor”

Bakan Muş, Türkiye’nin en önemli ticaret ortağı Avrupa Birliği (AB) ile ilişkilere önem verdiğini ve bu minvalde AB üyeliğinin, Türkiye için stratejik bir hedef olmayı sürdürdüğünü dile getirdi.

“Hükümet olarak, AB ülkeleriyle temaslarımıza hız kesmeden devam ediyoruz. Ticaret Bakanı olarak görevi devraldığımdan bu yana birçok Avrupa ülkesinde mevkidaşlarımla bir araya gelerek ekonomik ve ticari ilişkileri ele aldık.” diyen Muş, şöyle devam etti:

“Zira, Avrupa Birliği’nin en büyük altıncı ticaret ortağı durumundayız. 2021 yılında AB’ye ihracatımızdaki artış sevindirici olmakla birlikte, ticari ilişkilerimizi daha öteye taşımak için hepimize büyük görevler düşüyor. Öte yandan temaslarımızda, AB’nin önümüzdeki yıllarda izleyeceği politikaların merkezinde yer alacak olan ‘Yeşil Mutabakat’ önemli yer tutmaktadır. Şüphesiz, ticaretinin yarısına yakınını AB ile gerçekleştiren bir ülke olarak Türkiye’nin sanayisini AB Yeşil Mutabakatı’na yönelik politikalarla bütünleştirmesi, kaçınılmaz bir gereklilik olarak öne çıkmaktadır. Bu minvalde iş dünyamızı Yeşil Mutabakata hazırlamak ve bu dönüşümün ticari ve ekonomik yönden ortaya çıkaracağı yeni fırsatları değerlendirmek üzere, özel sektörümüzle yakın temas halinde çalışıyoruz. Bu bağlamda bir hazırlığımızın olduğunu ve yakın zamanda bir Cumhurbaşkanlığı Genelgesi’nin de hazırlıklarını sürdürdüğümüzü ifade etmek isterim.”

– “Her alanda gerekli adımlar hızla ve kararlılıkla atılıyor”

Hükümetin ekonominin normal işleyişine dönmesi için her alanda gerekli adımları hızla ve kararlılıkla attığını vurgulayan Muş, şunları söyledi:

“Ortaya koyduğumuz çaba ve kararlılık ile 50 milyon dozdan fazla aşı yapılmıştır ve bugün aşı tedariki konusunda Türkiye’de herhangi bir sorun yaşanmamaktadır Bu sayede, sosyal ve ekonomik hayatımız yeniden bir canlanma ve dinamizme kavuşmaktadır. İnanıyorum ki aşılamada yakaladığımız ivmenin de katkısıyla, başta turizm ve lojistik sektörlerinde olmak üzere, yakın vadede hizmet sektörümüzde de hızlı bir toparlanmaya şahit olacağız. Bildiğiniz gibi, pandeminin ülkemizde ortaya çıktığı ilk andan itibaren iş insanlarımızın ve ticaret erbabımızın yanında olduk. Bugüne kadar esnaf ve sanatkarlarımıza farklı destek paketleri altında önemli tutarlarda hibe ve indirimli krediler sağladık. Salgın döneminde bütçeden ve çeşitli fonlardan sunulan doğrudan desteklerin tutarı 150 milyarı lirayı aşmıştır. Kullandırılan ve ötelenen krediler ile vergi ve sosyal güvenlik primleri de dahil edildiğinde, 524 milyar dolarlık bir kaynağın kullanıldığını görmekteyiz.”

– “İhracatımızın menzili 2 bin kilometre”

Türk ihracatçısının uzun menzilli ihracatı sevmediğine dikkati çeken Muş, “İhracatımızın menzili 2 bin km . Vietnam’ın 8 bin km. Dolayısıyla biz uzak pazarlara iş dünyası olarak ihracatçı olarak çok gitmiyoruz. Bu anlamda yeni dönemde de stratejimizi belirleyeceğiz ve biz bu 2 bin kilometrenin dışına çıkmak durumundayız ki ihracatımızı arzu ettiğimiz seviyenin üzerine çıkarabilelim.” dedi.

Türkiye’nin dünya hizmet ticaretinde önemli bir oyuncu olduğunu belirten Muş, dün itibarıyla kurulan, Uluslararası Hizmet Ticareti Genel Müdürlüğü’nün hizmet ihracatını artırma yolunda çok ciddi katkılar sağlayacağını ve bu alandaki hedeflerin gerçekleştirilmesini kolaylaştıracağını dile getirdi.

– “Türkiye dış ticarette küresel ekonominin en önemli aktörlerinden biri”

Türkiye’nin stratejik coğrafi konumu, sanayi altyapısı ve beşeri sermayesi sayesinde dış ticarette küresel ekonominin en önemli aktörlerinden biri olduğunu belirten Muş, sözlerini şöyle tamamladı

“Küresel ekonomide yaşanan tüm zorluklara rağmen, ekonomik verilerimiz, Türkiye ekonomisinin pandemi sürecinden güçlü bir çıkış sağlayacağına inancımızı artırmış, ülkemizin normalleşme sürecinde ekonomik olarak diğer ülkelerden ayrıştığını göstermiştir. Biz de Bakanlık olarak ortaya çıkan küresel eğilimleri doğru okuyarak sürdürülebilir büyüme, verimlilik ve rekabet için, Ar-Ge için, inovasyon için, yeşil dönüşüm ve dijitalleşmeye yönelik özgün politikalar geliştirmeyi kararlılıkla sürdürüyoruz. Tüm sanayicilerimizi Kovid-19 sonrası dünya için hazırlıklarını bir an önce tamamlamaya çağırıyor, Bakanlığımız ve tüm ekonomi yönetimi olarak; bu çabalarınızda yanınızda ve tam destek olmaya devam edeceğimizi bir kez daha ifade etmek istiyorum.”

ticaret.gov.tr

DAHA FAZLA

İhracat bedellerinin yurda getirilmesi ve tüm detaylar

Numara : 27
Tarih : 17.1.2020

VERGİ SİRKÜLERİ

NO: 2020/27

KONU: 16 Ocak 2020 Tarihli İhracat Genelgesi Yayınlandı.

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın internet sitesinde, ihracat bedellerinin yurda getirilmesine ilişkin 6 Kasım 2018 tarihli İhracat Genelgesi kaldırılmış; bunun yerine 16 Ocak 2020 tarihli İhracat Genelgesi yayınlanmıştır.

Hatırlanacağı üzere, 31 Aralık 2019 tarihli 5. Mükerrer Resmi Gazete’de yayımlanan 2019-32/56 Sayılı Tebliğ ile ihracat bedellerinin en az %80’inin bir bankaya satılması (Türk Lirasına çevrilmesi) zorunluluğu kaldırılmış ve 6 ay süreyle getirilen ihracat işlemlerine ilişkin bedellerin bankaya transfer edilmesi zorunluluğu kalıcı hale getirilmişti (2020/17 Sayılı Sirkülerimiz inceleyebilirsiniz).

Yukarıda yer alan değişiklik sonucunda, 6 Kasım 2018 tarihli ihracat genelgesi yürürlükten kaldırılmış ve bunun yerine yeni düzenlemelere ilişkin açıklamaların yer aldığı 16 Ocak 2020 tarihli İhracat Genelgesi (yeni genelge) yayınlanmıştır.

Söz konusu Genelge ile yapılan değişikliklerden öne çıkan hususlar bu sirkülerimizde özetlenmektedir.

1) Mal ihraç ve ithalinde tarafların aynı veya farklı kişiler olması ayrımının kaldırılması

Eski Genelgede, mal ihraç ve ithal bedellerinin bankalarca mahsubu tarafların aynı kişiler olması ve ihraç bedellerinin yurda getirilme süresi içinde kalınması kaydıyla mümkündü.

Yeni Genelgenin “İndirim ve mahsup işlemleri” başlıklı 21 inci maddesinde yapılan düzenleme uyarınca, mal ihraç ve ithalinde tarafların aynı veya farklı kişiler olması ayrımı kaldırılmış olup, mahsup sonrası kalan tutarın yurda getirilmesi hükme bağlanmıştır.

Buna göre, mal ihraç ve ithalinde ihraç bedellerinin yurda getirilme süresi içinde kalınması kaydıyla, ilgili GB’lerin birer örneği/GB bilgilerinin bankalara ibrazı durumunda mal ihraç ve ithal bedellerinin bankalarca mahsubu mümkündür.

2) 5.000 ABD doları ve altındaki ihracat işlemlerine ilişkin istisnanın kaldırılması

16 Kasım 2018 tarihli Genelge (eski genelge) uyarınca, 5.000,- ABD doları veya karşılığı Türk lirasını geçmeyen tutardaki ihracat işlemlerinde bedellerin tamamının tasarrufu serbestti. Ancak yeni Genelgenin “İhracatçının serbest kullanımına bırakılan dövizler” başlıklı 22 nci maddesinde yapılan değişiklik uyarınca bu istisna kaldırılmış ve sadece serbest bölgelere ihracat beyannamesi düzenlenmeden yapılan (SBİF ile yapılan) azami 5.000 ABD dolar ihracatlar kambiyo takibinde istisna tutulmuştur.

3) İhracat bedellerinin sermayeye ilave edilecek tutar ile mahsubu

Yeni Genelgenin “İndirim ve mahsup işlemleri” başlıklı 21 inci maddesine eklenen 12 nci fıkrasına göre, ihracatçılar tarafından yurt dışındaki iştiraklerine gerçekleştirilen ihracata ilişkin bedellerin ihracatçının aynı iştirakine söz konusu ihracatın fiili ihraç tarihinden sonra sermaye olarak ilave edilecek tutar ile mahsubunda, ihracat bedellerinin yurda getirilme süresi içinde kalınması ve

  • İthalatçının ihracatçının iştiraki olduğuna ilişkin ilgili ticaret sicil kayıtlarının,
  • İthalatçının bahse konu ihracat bedellerinin sermayeye eklendiğine/ekleneceğine ilişkin sermaye artırım tutarını içeren yazılı beyanının,
  • Sermaye artırımının henüz gerçekleştirilmemiş olması halinde ithalatçı firmanın yönetim kurulunun sermaye artırımı kararının,
  • Sermaye artırımının gerçekleştirilmiş olması halinde ise sermaye artırımına ilişkin tescil belgesinin

ibraz edilmesi kaydıyla, ihracat bedelinin mahsup edilen kısmının yurda getirilmesi zorunlu değildir.

Mahsup işlemi gerçekleştirildiğinde, sermaye artırımı henüz gerçekleşmemiş ise sermaye artırımına ilişkin tescil belgesi yönetim kurulunun sermaye artırımı kararı tarihinden itibaren üç ay içinde mahsup işlemini gerçekleştiren bankaya ibraz edilecektir. Söz konusu tescil belgesinin bankaya ibraz edilmemesi halinde mahsup edilen tutar banka tarafından yurda getirilmeyen ihracat bedeli olarak değerlendirilecektir. (T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığının 25.12.2019 tarih ve 586169 sayılı yazısı ile yapılan değişiklik)

4) İthalat bedellerinin ihracat bedelinden mahsup işlemi

Yeni Genelgenin “İndirim ve mahsup işlemleri” başlıklı 21 inci maddesine eklenen 4 üncü fıkra uyarınca, ithalat bedellerinin ihracat bedelinden mahsup işleminde kullanılabilmesi için ithalat konusu malların serbest dolaşıma giriş tarihi ile ihraç konusu malların fiili ihraç tarihi arasında azami 180 gün olması gerekmektedir.

5) Döviz tevdiat hesabından ihracat bedeli kabulü

Eski Genelgede, ihracat bedelinin, dövizin yurt dışından geldiğinin tespiti kaydıyla dışarıda yerleşik gerçek veya tüzel kişiler adına açılan döviz tevdiat hesaplarından tahsil edilebileceği açıklanmıştı. Yeni Genelge uyarınca, dövizin yurt dışından geldiğinin tespiti kaydıyla dışarıda yerleşik gerçek veya tüzel kişiler adına açılan döviz tevdiat hesaplarından ihracatçının hesabına transfer edilen bedellerin bankalarca ihracat bedeli olarak kabulü mümkündür.

6) Terkin uygulamasında 30.000 ABD dolarına kadar noksanlığı olan ihracat hesaplarının terkini

Yeni Genelgenin “Terkin” başlıklı 28 inci maddesi uyarınca, her bir gümrük beyannamesi itibarıyla, 30.000 ABD doları veya eşitine kadar noksanlığı olan ihracat hesapları doğrudan bankalarca ödeme şekline ve toplam beyanname tutarına olan oranına bakılmaksızın terkin edilmek suretiyle kapatılacaktır. Buna göre terkin uygulamasının son hali aşağıdaki gibi olmaktadır.

Her bir gümrük beyannamesi itibarıyla;

a) 30.000 ABD doları veya eşitine kadar noksanlığı olan ihracat hesapları doğrudan bankalarca ödeme şekline ve toplam beyanname tutarına olan oranına bakılmaksızın,

b) 30.000 ABD doları veya eşitinden yüksek olmakla birlikte 100.000 ABD doları veya eşitini aşmamak üzere, beyanname veya formda yer alan bedelin %10’una kadar noksanlığı olan (sigorta bedellerinden kaynaklanan noksanlıklar dahil) ihracat hesapları doğrudan bankalarca veya 90 günlük ihtarname süresi içinde ilgili Vergi Dairesi Başkanlıkları/Müdürlüklerince ödeme şekline bakılmaksızın,

c) 200.000 ABD doları veya eşitini aşmamak üzere, 2018-32/48 sayılı Tebliğ’in 9 uncu maddesinde belirtilen mücbir sebep ve haklı durum halleri göz önünde bulundurulmak suretiyle beyanname veya formda yer alan bedelin %10’una kadar açık hesaplar ilgili Vergi Dairesi Başkanlığınca veya Vergi Dairesi Müdürlüğünce,

terkin edilmek suretiyle kapatılacaktır.

7) İhracat Bedeli Kabul Belgesi’nin düzenlenmesi

2019-32/56 Sayılı Tebliğ ile yapılan değişiklik uyarınca bankalara, ihracat bedellerinin yurda getirildiğine dair 2018-32/48 Sayılı Tebliğ’in ekinde (Ek-1) yer alan İhracat Bedeli Kabul Belgesi (İBKB) düzenlenmesi zorunluluğu getirilmişti.

Yeni Genelgede, bankalarca peşin bedel tutarının firma hesabına geldiği tarihten itibaren azami 24 ay içerisinde İBKB düzenlenebileceği açıklanmıştır.

Diğer taraftan, ihracat bedelinin İBKB düzenlendikten sonra başka bir bankaya transfer edilmesi durumunda, İBKB düzenleyen banka tarafından kabulü yapılan tutarla ilgili olarak bedelin transfer edildiği bankaya yazılı bildirimde bulunulur ve söz konusu tutarla ilgili olarak tekrar İBKB düzenlenemez. İhracat bedelinin birden fazla kez transferinin söz konusu olması durumunda her transferde transferi yapan banka tarafından transfer yapılan bankaya bedele ilişkin daha önce İBKB düzenlenip düzenlenmediğini belirten yazılı bildirimde bulunulur.

Ayrıca Genelgeye göre, Bankalarca İBKB düzenlenirken;

a) Seri numarası satırına bankalarca verilecek sıra numarasının yazılması mümkündür.

b) İhracat bedelinin 13 üncü maddede sayılan yöntemlerle tahsil edilmesi halinde “Yurda Getiriliş Şekli” satırına bu husus belirtilmelidir.

c) Yurda getirilen bedelin başlığı altında yer alan “Tutarı-Para Birimi” satırına bedelin ABD doları karşılığı ilave olarak belirtilmelidir.

ç) “Hesaba Geçiş Tarihi” satırına bedelin firma hesabına geçiş tarihi kaydedilecek olup ayrıca valör tarihinin ilave olarak belirtilmesi mümkündür.

İhracat bedellerinin takip edileceği sistem Hazine ve Maliye Bakanlığınca uygulamaya alınana kadar Bankalarca kabul işlemlerinde her bir işlem itibarıyla İBKB veya DAB’dan yalnızca bir tanesi düzenlenebilir.

8) Kambiyo takibine dahil olmayan ülkelere Lübnan’ın eklenmesi

Eski Genelgede, Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ (İhracat Bedelleri Hakkında ) (Tebliğ No: 2018-32/48) hükümlerinin uygulanmayacağı diğer bir ifadeyle kambiyo takibine dahil olmayan ülkeler İran ve Suriye olarak belirlenmişti. Yeni Genelgenin “İhracat bedellerinin yurda getirilmesi” başlıklı 4 üncü maddesinde yapılan düzenleme uyarınca bu ülkelere Lübnan da eklenmiştir.

9) Diğer bazı düzenlemeler

  • Uluslararası yaptırımlar çerçevesinde bankaların kabul etmediği ihracat bedellerine ilişkin İBKB düzenlememesi sebebiyle açık kalan ihracat hesapları ihtarname süresi içinde söz konusu hususun yer aldığı banka yazısının ibrazı üzerine ilgili Vergi Dairesi Başkanlığınca veya Vergi Dairesi Müdürlüğünce kapatılır.
  • Suç gelirlerinin aklanması ve terörün finansmanına yönelik mevzuat hükümleri saklı kalmak kaydıyla ihracat bedellerinin bankacılık sistemiyle doğrudan ülkemize transferinin mümkün olmadığı Afganistan, Irak ve Libya’ya yapılan ihracat işlemlerinde ihracat bedelinin bankalarca kabulünün, peşin döviz olarak getirilen bedellerde, ihracatçının yazılı beyanının yanı sıra işlemin niteliğine göre satış sözleşmesi ya da kesin satış faturası (veya proforma fatura) ibraz edilmek kaydıyla NBF aranmaksızın efektif olarak yapılması mümkündür.
  • Açık ihracat hesabı ihbarını birinci fıkrada belirtilen süre içerisinde gerçekleştirmeyen bankalar hakkında ilgili Vergi Dairesi Başkanlıklarınca veya Vergi Dairesi Müdürlüklerince Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında 1567 Sayılı Kanun uyarınca yasal işlem başlatılmasını teminen ilgili Cumhuriyet Savcılıklarına bildirimde bulunulur.

Söz konusu Genelgeye aşağıdaki bağlantı yoluyla ulaşabilirsiniz.

İhracat-Genelgesi-16 OCAK 2020

Saygılarımızla.

Deloitte Türkiyeden alıntıdır.

 

Dikkat: İlgili tebliğde birkaç defa değişiklikler olmuştur. Güncel bilgileri mutlaka Resmi Gazetenden takip ediniz.

4 Eylül 2018 SALI Resmî Gazete Sayı : 30525
TEBLİĞ
Hazine ve Maliye Bakanlığından:

TÜRK PARASI KIYMETİNİ KORUMA HAKKINDA

32 SAYILI KARARA İLİŞKİN TEBLİĞ

(İHRACAT BEDELLERİ HAKKINDA)

(TEBLİĞ NO: 2018-32/48)

Amaç

MADDE 1 – (1) Bu Tebliğin amacı, ihracat bedellerinin yurda getirilmesine ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.

Dayanak

MADDE 2 – (1) Bu Tebliğ, 11/8/1989 tarihli ve 20249 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı Kararın 8 inci maddesine istinaden hazırlanmıştır.

İhracat bedellerinin yurda getirilmesi

MADDE 3 – (1) Türkiye’de yerleşik kişiler tarafından gerçekleştirilen ihracat işlemlerine ilişkin bedeller, ithalatçının ödemesini müteakip doğrudan ve gecikmeksizin ihracata aracılık eden bankaya transfer edilir veya getirilir. Bedellerin yurda getirilme süresi fiili ihraç tarihinden itibaren 180 günü geçemez. Söz konusu bedellerin en az %80’inin bir bankaya satılması zorunludur.

(2) İhracat işlemlerine ilişkin bedeller aşağıdaki ödeme şekillerinden birine göre yurda getirilebilir.

a) Akreditifli Ödeme,

b) Vesaik Mukabili Ödeme,

c) Mal Mukabili Ödeme,

d) Kabul Kredili Akreditifli Ödeme,

e) Kabul Kredili Vesaik Mukabili Ödeme,

f) Kabul Kredili Mal Mukabili Ödeme,

g) Peşin Ödeme.

(3) İhracat bedellerinin beyan edilen Türk parası veya döviz üzerinden yurda getirilmesi esas olup, Türk parası üzerinden yapılan ihracat karşılığında döviz getirilmesi mümkündür.

(4) İhracat bedelinin yolcu beraberinde efektif olarak yurda getirilmesi halinde gümrük idarelerine beyan edilmesi zorunludur.

Peşin döviz

MADDE 4 – (1) Peşin döviz karşılığında ihracatın 24 ay içinde gerçekleştirilmesi zorunludur. Dâhilde İşleme İzin Belgesi ve Vergi, Resim ve Harç İstisna Belgesi kapsamında ihracat, ihracat sayılan satış ve teslimler ile döviz kazandırıcı hizmet ve faaliyetlerle ilgili olarak sağlanan peşin dövizlerin kullanım süresi belge süresi (ek süreler dahil) kadardır.

(2) Tamamı tek seferde iade edilmeyen veya süresi içinde ihracatı gerçekleştirilemeyen peşin dövizler prefinansman hükümlerine tabi olur. Prefinansman hükümlerine tabi hale gelen peşin dövizlerin, ihracat taahhüt sürelerinin ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde uzatılması halinde, alıcının muvafakat etmesi kaydıyla kullanım süreleri de verilen ek süre kadar uzatılmış sayılır.

Özelliği olan ihracat

MADDE 5 – (1) Yurt dışına müteahhit firmalarca yapılacak ihracatın bedelinin 365 gün içinde yurda getirilerek bir bankaya satılması zorunludur.

(2) Konsinye yoluyla yapılacak ihracatta bedellerin kesin satışı müteakip; uluslararası fuar, sergi ve haftalara bedelli olarak satılmak üzere gönderilen malların bedellerinin ise gönderildikleri fuar, sergi veya haftanın bitimini müteakip 180 gün içinde yurda getirilerek bir bankaya satılması zorunludur.

(3) İlgili mevzuat hükümlerine göre yurt dışına geçici ihracı yapılan malların verilen süre veya ek süre içinde yurda getirilmemesi veya bu süreler içerisinde satılması halinde satış bedelinin süre bitiminden veya kesin satış tarihinden itibaren 90 gün içinde yurda getirilerek bir bankaya satılması zorunludur.

(4) Yürürlükteki İhracat Rejimi ve Finansal Kiralama (leasing) Mevzuatı çerçevesinde kredili veya kiralama yoluyla yapılan ihracatta, ihracat bedelinin kredili satış veya kiralama sözleşmesinde belirlenen vade tarihlerini izleyen 90 gün içinde yurda getirilerek bankalara satılması zorunludur.

İhracat işlemlerinde sorumluluk

MADDE 6 – (1) İhraç edilen malların bedelinin süresinde yurda getirilerek, bankalara satılmasından ve ihracat hesabının süresinde kapatılmasından ihracatçılar sorumludur.

(2) Alacak hakkının satın alınması suretiyle ticari riskin bankalar veya faktoring şirketlerince üstlenilmesi durumunda, ihracat bedelinin yurda getirilmesi ile ilgili sorumluları belirlemeye Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkilidir.

(3) İhracata aracılık eden bankalar ihracat bedellerinin yurda getirilmesini ve satışının yapılmasını izlemekle yükümlüdür.

İhracat bedelinden indirimler

MADDE 7 – (1) İhracatla ilgili navlun, sigorta primi, komisyon, ardiye, depolama, antrepo, gümrük resmi, harç ve faktoring masrafları ile uluslararası para piyasalarında geçerli faiz oranlarını geçmemek üzere iskonto giderleri gibi masraflar için yapılacak indirimler ile konsinyasyon yoluyla ihraç edilen mallarla ilgili nakil, muhafaza, bakım ve fümügasyon, rafa (maniplasyon), satış ve benzeri masrafların ihracat bedelinden mahsubu veya görünmeyen işlemlere ilişkin hükümler çerçevesinde döviz transferi talepleri bankalarca incelenip sonuçlandırılır.

(2) Ticari teamüllerin gereği olarak satış akdinde veya akreditiflerde ayrıca varış yerinde tartı ve analiz yapılması şartı bulunuyorsa, tartı ve analiz sonucunda tespit edilen vezin noksanlığı veya kalite farkı ile ekspertiz ve tahkim ücretleri ve rafa (maniplasyon) masraflarının (hariçteki gözetme şirketleri ücretleri dahil) mal bedelinden mahsubu veya görünmeyen işlemlere ilişkin hükümler çerçevesinde döviz transferi talepleri bankalarca incelenip sonuçlandırılır.

(3) Bedel getirme süreleri içinde yurda getirilen ihracat bedelleri; ihracatçının ithalat bedelleri, sermaye hareketlerine ilişkin ödemeleri, görünmeyen işlemlere ilişkin giderleri ve transit ticaretinin alış bedeli ile söz konusu süreler içinde bankalarca mahsup edilebilir.

(4) Dış ticaret mevzuatı hükümleri çerçevesinde gerçekleştirilen mal ihraç ve ithalinde, tarafların aynı kişiler olması ve ihraç bedellerinin yurda getirilme süresi içinde kalınması kaydıyla, mal ihraç ve ithal bedellerinin bankalarca mahsubu mümkündür.

(5) Üçüncü ve dördüncü fıkrada belirtilen haller dışında kalan talepler Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından incelenip sonuçlandırılır. İhracat bedellerinden mahsuba izin verilen hallerde, ihracat bedelleri süresi içinde yurda getirilmiş sayılır. Mahsuba tabi tutulan kısım için mahsup tarihinde geçerli döviz alış kuru üzerinden döviz alım ve satım belgeleri düzenlenir.

Hesap kapatma, ihbar ve ek süre

MADDE 8 – (1) Ticari amaçla mal ihracında, bedelleri yurda getirilme süresi içinde gelen ihracat ile ilgili hesaplar aracı bankalarca kapatılır.

(2) Süresi içinde kapatılmayan ihracat hesapları aracı bankalarca 5 iş günü içinde muamelenin safhalarını belirtecek şekilde yazılı olarak ilgili Vergi Dairesi Başkanlığına veya Vergi Dairesi Müdürlüğüne ihbar edilir.

(3) İlgili Vergi Dairesi Başkanlığınca veya Vergi Dairesi Müdürlüğünce, ihbarı müteakip 10 iş günü içinde ilgililere hesapların kapatılmasını teminen 90 gün süreli ihtarname gönderilir. Bu süre içinde hesapların kapatılması veya 9 uncu maddede belirtilen mücbir sebep hallerinin ya da haklı durumun belgelenmesi gereklidir.

(4) Mücbir sebeplerin varlığı halinde, mücbir sebebin devamı müddetince altışar aylık dönemler itibarıyla ilgili Vergi Dairesi Başkanlığınca veya Vergi Dairesi Müdürlüğünce ek süre verilir.

(5) Mücbir sebep halleri dışında kalan haklı durumların varlığı halinde, hesapların kapatılmasına ilişkin altı aya kadar olan ek süre talepleri, firmaların haklı durumu belirten yazılı beyanına istinaden üçer aylık devreler halinde ilgili Vergi Dairesi Başkanlığınca veya Vergi Dairesi Müdürlüğünce, altı aylık süreden sonraki ek süre talepleri Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından incelenip sonuçlandırılır.

Mücbir sebep halleri

MADDE 9 – (1) Mücbir sebep kabul edilebilecek haller;

a) İthalatçı veya ihracatçı firmanın infisahı, iflası, konkordato ilan etmesi veya faaliyetlerini daimi olarak tatil etmesi, firma hakkında iflasın ertelenmesi kararı verilmesi, şahıs firmalarında firma sahibinin ölümü,

b) Grev, lokavt ve avarya hali,

c) İhracatçı veya ithalatçı memleket resmi makamlarının karar ve işlemleri ya da muhabir bankaların muameleleri dolayısıyla hesapların kapatılmasının imkânsız hale gelmesi,

ç) Tabii afet, harp ve abluka hali,

d) Malların kaybı, hasara uğraması veya imha edilmesi,

e) İhtilaf nedeniyle dava açılması veya tahkime başvurulması,

Mücbir sebep hallerinin tevsiki;

(a) ve (e) halinin yetkili mercilerden, (b) ve (ç) halinin, ithalatçının bulunduğu memleketin resmi makamlarından veya mahalli odaca tasdik edilmiş olmak kaydıyla alıcı veya ithalatçı firmadan (harp ve abluka hali hariç), (c) halinin resmi makamlarımızdan, ithalatçının bulunduğu memleketin resmi makamlarından veya muhabir bankalardan, (d) halinin ise sigorta şirketlerinden, uluslararası gözetim şirketlerinden veya ilgili ülke resmi makamlarından alınmış belgelerle tevsik edilmesi şarttır.

(2) Mücbir sebep halleri ile ilgili olarak yurtdışından temin edilecek belgelerin dış temsilciliklerimizce veya Lahey Devletler Özel Hukuku Konferansı çerçevesinde hazırlanan Yabancı Resmi Belgelerin Tasdik Mecburiyetinin Kaldırılması Sözleşmesi hükümlerine göre onaylanmış olması gerekir.

Terkin

MADDE 10 – (1) Her bir gümrük beyannamesi itibarıyla;

a) 100.000 ABD doları veya eşitini aşmamak üzere, mücbir sebeplerin varlığı dikkate alınmaksızın beyanname veya formda yer alan bedelin %10’una kadar noksanlığı olan (sigorta bedellerinden kaynaklanan noksanlıklar dahil) ihracat hesapları doğrudan bankalarca ödeme şekline bakılmaksızın,

b) 200.000 ABD doları veya eşitini aşmamak üzere, bu Tebliğin 9 uncu maddesinde belirtilen mücbir sebep halleri göz önünde bulundurulmak suretiyle beyanname veya formda yer alan bedelin % 10’una kadar açık hesaplar ilgili Vergi Dairesi Başkanlığınca veya Vergi Dairesi Müdürlüğünce,

terkin edilmek suretiyle kapatılır.

(2) Her bir gümrük beyannamesi itibarıyla, 200.000 ABD doları veya eşitini aşan noksanlığı olan açık hesaplara ilişkin terkin talepleri bu Tebliğin 9 uncu maddesinde belirtilen mücbir sebepler ile haklı durumlar göz önünde bulundurulmak suretiyle Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından incelenip sonuçlandırılır.

Yetki

MADDE 11 – (1) Bakanlık bu Tebliğin tatbikatını temin etmek amacıyla gerekli göreceği her türlü tedbiri almaya, haklı durumları değerlendirip sonuçlandırmaya, tereddütlü hususları gidermeye, Tebliğde öngörülen haller dışında kalan özel durumları inceleyip sonuçlandırmaya, döviz getirme sürelerini uzatmaya, döviz getirme zorunluluğunu kısmen veya tamamen kaldırmaya, bu Tebliğde öngörülen miktarlar ile süreleri belirlemeye ve değiştirmeye yetkilidir.

Usul ve müşterek hükümler

MADDE 12 – (1) Bu Tebliğin uygulanmasına yönelik Bakanlıkça belirlenecek usul ve esaslar Merkez Bankasınca ilan edilir.

(2) Türkiye’de yerleşik kişilerce bu Tebliğin yürürlükte bulunduğu süre içinde fiili ihracı gerçekleştirilen ihracat işlemlerine ilişkin bedel getirme süresinin bu Tebliğin yürürlükten kalktığı tarihten sonra sona ermesi halinde bu Tebliğ hükümleri uygulanmaya devam edilir.

Yürürlük

MADDE 13 – (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

(2) Bu Tebliğ hükümleri yürürlük tarihinden itibaren 6 ay süresince geçerlidir.

Yürütme

MADDE 14 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür.

 

KONU İLE İLGİLİ SORU VE CEVAPLAR

1. İhracat bedellerinin yurda getirilmesi ile ilgili düzenleme nedir?

İhracat bedellerinin tahsili ile ilgili düzenleme 89/14391 sayılı Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Kararda düzenlenmiştir. Söz konusu Karar gereğince 1989 yılından 2008 yılına kadar ihracat bedellerinin yurda getirilmesi zorunlu tutulmuş iken, 08.02.2008 tarihinde anılan Karar’da yapılan değişiklik ile ihracat bedellerinin tasarrufu serbest bırakılmıştır. Söz konusu serbesti 04.09.2018 tarihine kadar devam etmiş, ve aynı Karar’ın Hazine ve Maliye Bakanlığı’na verdiği yetkiye dananılarak, 04.09.2018 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 2018-32/48 sayılı Türk Parası Kımetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ (İhracat Bedelleri Hakkında) ile ihracat bedellerinin yurda getirilmesine ilişkin usul ve esasları düzenlenmiştir. Diğer bir ifadeyle, yaklaşık 10 yıllık bir aradan sonra ihracatta kambiyo takibi tekrar başlatılmıştır.

2. İhracat bedellerinin yurda getirilmesi için süre kısıtı nedir?

04.09.2018 tarihinde yayımlanan 2018-32/48 sayılı Türk Parası Kımetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ (İhracat Bedelleri Hakkında) ile, Türkiye’de yerleşik kişiler tarafından gerçekleştirilen ihracat işlemlerine ilişkin bedellerin, ithalatçının ödemesini müteakip doğrudan ve gecikmeksizin ihracata aracılık eden bankaya transfer edilmesi veya getirilmesi gerekmektedir. Bedellerin yurda getirilme süresi fiili ihraç tarihinden itibaren 180 günü geçemez.

3. İhracat bedellerinin döviz olması halinde yurda getirilen bedellerin satışı şart mıdır?

İhracat bedellerinin döviz olması halinde söz konusu bedellerin en az %80’inin bir bankaya satılması zorunludur.

4. Türk parası üzerinden yapılan ihracat karşılığında döviz getirmek mümkün müdür?

İhracat bedellerinin beyan edilen Türk parası veya döviz üzerinden yurda getirilmesi esas olup, Türk parası üzerinden yapılan ihracat karşılığında döviz getirilmesi mümkündür.

5. İhracat bedeli yolcu beraberinde yurda getirilebilir mi?

Evet, ihracat bedelinin yolcu beraberinde efektif olarak yurda getirilmesi halinde gümrük idarelerine beyan edilmesi zorunludur. Bu beyana istinaden Nakit Beyan Formu (2016/1 sayılı GMGM Genelgesi) düzenlenmekte ve bu forma istinaden ihracat bedeline saydırmak üzere bankalara döviz satışı yapılabilmektedir.

6. Hizmet ihracatlarındaki bedellerin de yurda getirilmesi zorunlu mu?

İhracat bedellerinin yurda getirilmesi zorunluluğu sadece mal ihracatı için geçerlidir.

7. Getirilen ihracat bedelleri TL’ye çevrilmeden ithalat ödemeleri mahsup edilebilir mi?

İhracat bedeli döviz olarak geldi ise, fiili ihraç tarihinden itibaren 180 günlük süre içinde talep edildiği takdirde, ihracat bedelinin alışı yapılmadan (TL’ye çevrilmeksizin) ithalat bedeli mahsup edilebilir.

8. Serbest bölgelere yapılan ihracatlarda da ihracat bedelinin getirilmesi zorunlu mudur?

Tebliğ serbest bölgelere yapılan ihracatları istisna tutmadığından, serbest bölgelere yapılan ihracatların da ihracat bedellerinin fiili ihraç tarihinden itibaren 180 gün içinde getirilmesi gerektiği değerlendirilmektedir.

9. Peşin döviz karşılında yapılan ihracatta süre kısıtı bulunmakta mıdır?

Tebliğ’in 4 üncü maddesine göre, peşin döviz karşılığında ihracatın 24 ay içinde gerçekleştirilmesi zorunludur. Dâhilde İşleme İzin Belgesi ve Vergi, Resim ve Harç İstisna Belgesi kapsamında ihracat, ihracat sayılan satış ve teslimler ile döviz kazandırıcı hizmet ve faaliyetlerle ilgili olarak sağlanan peşin dövizlerin kullanım süresi belge süresi (ek süreler dahil) kadardır. Tamamı tek seferde iade edilmeyen veya süresi içinde ihracatı gerçekleştirilemeyen peşin dövizler prefinansman hükümlerine tabi olur. Prefinansman hükümlerine tabi hale gelen peşin dövizlerin, ihracat taahhüt sürelerinin ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde uzatılması halinde, alıcının muvafakat etmesi kaydıyla kullanım süreleri de verilen ek süre kadar uzatılmış sayılacaktır.

10. İhracat bedellerinin yurda getirilmesi zorunluluğu Transit Ticareti kapsıyor mu?

Mezkur Tebliğ’in 3 ünci maddesinin birinci fıkrasının yorumundan, yurda getirilmesi süresi fiili ihraç tarihinden itibaren başlamaktadır. Bu çerçevede, her ne kadar İhracat Yönetmeliği gereğince Transit Ticaret bir ihracat şekli olarak düzenlenmiş olmakla beraber, Transit Ticarette fiili ihraç tarihi mümkün olmadığından bu düzenlemenin transit ticareti kapsamadığı değerlendirmektedir.

11. Bu düzenleme ne zamandan itibaren geçerlidir, geçmiş dönem ihracatlarını da kapsıyor mu?

Tebliğ’in 13 üncü maddesine göre anılan Tebliğ yayımı tarihinde (04.09.2018) yürürlüğe girmiştir. Gerek 13 üncü madde, gerekse 12 nci maddesinin ikinci fıkrasının yorumundan Tebliğ’in sadece yayım tarihinden (04.09.2018 tarihi ve sonrası) sonra yapılan ihracat işlemlerini kapsadığı değerlendirilmektedir.

12. İhracat bedelinden ithalat veya başka tür diğer yurtdışı ödemeleri mahsup etmek mümkün müdür?

Tebliğ’in 7 nci maddesine göre; bedel getirme süreleri içinde yurda getirilen ihracat bedelleri; ihracatçının ithalat bedelleri, sermaye hareketlerine ilişkin ödemeleri, görünmeyen işlemlere ilişkin giderleri ve transit ticaretinin alış bedeli ile söz konusu süreler içinde bankalarca mahsup edilebilir.Ayrıca, dış ticaret mevzuatı hükümleri çerçevesinde gerçekleştirilen mal ihraç ve ithalinde, tarafların aynı kişiler olması ve ihraç bedellerinin yurda getirilme süresi içinde kalınması kaydıyla, mal ihraç ve ithal bedellerinin bankalarca mahsubu mümkündür.
Aynı maddede, ihracat bedellerinden mahsuba izin verilen hallerde, ihracat bedelleri süresi içinde yurda getirilmiş sayılacağı belirtilmiştir. Mahsuba tabi tutulan kısım için mahsup tarihinde geçerli döviz alış kuru üzerinden döviz alım ve satım belgeleri düzenlenecektir.

13. Süresi içinde yurda getirilmediği takdirde hangi işlemler yapılacaktır?

İhraç edilen malların bedelinin süresinde yurda getirilerek, bankalara satılmasından ve ihracat hesabının süresinde kapatılmasından ihracatçılar sorumludur.

Ticari amaçla mal ihracında, bedelleri yurda getirilme süresi içinde gelen ihracat ile ilgili hesaplar aracı bankalarca kapatılır. Süresi içinde kapatılmayan ihracat hesapları aracı bankalarca 5 iş günü içinde muamelenin safhalarını belirtecek şekilde yazılı olarak ilgili Vergi Dairesi Başkanlığına veya Vergi Dairesi Müdürlüğüne ihbar edilir.

İlgili Vergi Dairesi Başkanlığınca veya Vergi Dairesi Müdürlüğünce, ihbarı müteakip 10 iş günü içinde ilgililere hesapların kapatılmasını teminen 90 gün süreli ihtarname gönderilir. Bu süre içinde hesapların kapatılması veya mücbir sebep hallerinin ya da haklı durumun belgelenmesi gereklidir.

Mücbir sebeplerin varlığı halinde, mücbir sebebin devamı müddetince altışar aylık dönemler itibarıyla ilgili Vergi Dairesi Başkanlığınca veya Vergi Dairesi Müdürlüğünce ek süre verilir. Mücbir sebep halleri dışında kalan haklı durumların varlığı halinde, hesapların kapatılmasına ilişkin altı aya kadar olan ek süre talepleri, firmaların haklı durumu belirten yazılı beyanına istinaden üçer aylık devreler halinde ilgili Vergi Dairesi Başkanlığınca veya Vergi Dairesi Müdürlüğünce, altı aylık süreden sonraki ek süre talepleri Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından incelenip sonuçlandırılır.

14. Süresi içinde yurda getirilmediği takdirde bir müeyyide (yaptırım) uygulanmakta mıdır?

Tebliğ’de özel bir müeyyide hükmü yer almamaktadır. Diğer taraftan, 1567 sayılı Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında Kanunun 3 üncü maddesine göre, her türlü mal, kıymet, hizmet ve sermaye ithal ve ihraç edenler veya bu işlere aracılık edenlerden bu işlemlerinden doğan alacaklarını tayin edilen süreler içinde yurda getirmeyenler, yurda getirmekle yükümlü oldukları kıymetlerin rayiç bedelinin % 5’i kadar idarî para cezasıyla cezalandırılırlar. İdarî para cezasına ilişkin karar kesinleşinceye kadar alacaklarını yurda getirenlere, anılan Kanun’un birinci fıkra hükmüne göre (3000 TL’den 25000 TL’ye kadar idarî para cezası) idarî para cezası verilir. Ancak, verilecek idarî para cezası yurda getirilmesi gereken paranın %2,5’undan fazla olamaz. Diğer taraftan, ithalat, ihracat ve diğer kambiyo işlemlerinde döviz veya Türk Parası kaçırmak kastıyla muvazaalı işlemlerde bulunanlar, yurda getirmekle yükümlü oldukları veya kaçırdıkları kıymetlerin rayiç bedeli kadar idarî para cezasıyla cezalandırılırlar. Bu fiilin teşebbüs aşamasında kalması halinde verilecek ceza yarı oranında indirilir.

15. İhracat bedelinin eksik tahsil edilmesi halinde esneklik uygulanmakta mıdır?

Her bir gümrük beyannamesi itibarıyla;

  • 100.000 ABD doları veya eşitini aşmamak üzere, mücbir sebeplerin varlığı dikkate alınmaksızın beyanname veya formda yer alan bedelin %10’una kadar noksanlığı olan (sigorta bedellerinden kaynaklanan noksanlıklar dahil) ihracat hesapları doğrudan bankalarca ödeme şekline bakılmaksızın,
  •  200.000 ABD doları veya eşitini aşmamak üzere, bu Tebliğin 9 uncu maddesinde belirtilen mücbir sebep halleri göz önünde bulundurulmak suretiyle beyanname veya formda yer alan bedelin % 10’una kadar açık hesaplar ilgili Vergi Dairesi Başkanlığınca veya Vergi Dairesi Müdürlüğünce,

terkin edilmek suretiyle kapatılır.

Her bir gümrük beyannamesi itibarıyla, 200.000 ABD doları veya eşitini aşan noksanlığı olan açık hesaplara ilişkin terkin talepleri mücbir sebepler ile haklı durumlar göz önünde bulundurulmak suretiyle Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından incelenip sonuçlandırılır.

16. Düzenleme geçici midir yoksa sürekli olarak devam edecek mi?

Tebliğ’in 13 üncü maddesine göre, bu Tebliğ hükümleri yürürlük tarihinden itibaren (04.09.2018 tarihinden itibaren) 6 ay süresince geçerli olacaktır.

17. Düzenlemenin yürürlükte kaldığı süre içinde ihraç edilen ama bedeli henüz tahsil edilmeyenler için de yurda getirme zorunluluğu var mı?

Tebliğ’in 12 nci maddesine göre, Türkiye’de yerleşik kişilerce bu Tebliğin yürürlükte bulunduğu süre içinde fiili ihracı gerçekleştirilen ihracat işlemlerine ilişkin bedel getirme süresinin bu Tebliğin yürürlükten kalktığı tarihten sonra sona ermesi halinde bu Tebliğ hükümleri uygulanmaya devam edecektir.

Soru ve Cevaplar alıntıdır. (Barış Demirel, Gümrük Müşaviri | Deloitte Vergi Kıdemli Müdürü)

DAHA FAZLA